9 Haziran 2011 Perşembe

Bir Yaz Yazdım




Dört aylık staj maratonu dün sona erdi. Bu dört ayda inanılmaz fazla şey biriktirdim ve öğrendim, bunlardan en güzeli de bir sürü yeni dost oldu sanırım. Saat altıda uyanma her ne kadar sona ermiş olsa da bugün otomatik sekizde uyanıp bir daha da uyuyamamak beni çok mutlu etti, ne yalan söyleyeyim. Bugün uzun süredir ilk kez sabah uyandığımda yapacak hiç bir şeyimin olmadığını farkettim. Garip geldi. Bu sebeple balkon sezonunu açtım. Bir senedir nadasa bıraktığım, toz, kir ve lambanın patlamasıyla cam kırıklarıyla dolu olan balkonum, silinip temizlenerek kullanıma açıldı. Umarım ki önceki seneler kadar şaraplı,erikli, kirazlı, kayısılı, arkadaşlı ve eğlenceli bir sezona giriş yapar. Şimdi ben bu yazıyı, yanımda avokado ağaçcıklarım, çıkmasını beklediğim roka ve reyhan tohumlarımla beraber, trafiğin uzaktan gelen sesi ve başımı çevirdiğmde gördüğüm Dolmabahçe ve deniz eşliğinde yazıyorum. Salak bir martı gaklıyor, buna bile sinirlenmiyorum; şimdilik. Yaz geldi,sonunda, huzuruyla, dinginliğiyle, ben biraz uzaklaşacağım. Tatil ve dinlenmeye ihtiyaç sinyalleriyle. Denize atlayacağım o ilk anın muhteşemliğiyle.

6 Haziran 2011 Pazartesi

O Yeah!



Acun Ilıcalı'nın yarattığı bir karakter daha karşımızda. 3T; Taner Tolga Tarlacı. Hiç kıvırıp bükmeyeceğim, bence inanılmaz komik bi tip. Suratını her gördüğümde televizyon başında kopuyorum ve yarışmadaki favorim aynı zamanda. Bu geceki programda trailerdan gördüğüm kadarıyla yine süper saçma bir işe imza atacak. Kendisinin bir alt modeli benim bizzat kardeşim oradan biliyorum, ve 3T'ye karşı biraz daha sempati duyuyorum. Daçminnn goooşşş ağaçta galdımla gönüllerde taht kuran, tüm Türkiye'nin başı sağolsun sonunda 3T hasta oldu açıklamasıyla adını altın harflerle tarihe yazdıran, ve her bölümde ben artık gızları goruyacam tavrıyla kendini sevdiren 3T, muzu kabuğuyla çatur çutur yiyip, Ajdar'dan Çikita Muz şarkısıyla danseden, ağaçtan ağaca zıplayıp kafa göz yaran 3T, hadi lan yen şu gıcık Nihat'ı.

Okuyucuya not: Evet Survivor'ı seviyorum, çok eğleniyorum, inkar etmiyorum. Hiç öyle bunlar popüler kültürün getirileri işte efendim subculture falan anlatmayacağım, yoksa biz de biliyoruz. Communication&Design mezunuyum oglum ben, boş değil yani.