12 Ekim 2015 Pazartesi

Buyuk Insanlık



Neresinden tutup da neresinden girecegini bilemedigin bazi konular vardir ya bazen; hangi tarafindan baksam da baska turlu gorsem die dusundugun hani. Bir elinde televizyon kumandasi bir digerinde telefon, bilgisayar acik onunde ne oldugunu anlamaya calisiyorsun ya iki gundur. Ben ne yazik ki anlayamiyorum. Baskentin ortasinda, baris mitinginde bomba patliyor bu ulkede, cumhuriyet tarihinin gordugu en buyuk teror olayi gerceklesiyor bu ulkede. Kaniksiyor insanlar, alisiyor insanlar; ben gercekten anlayamiyorum.

Gencecik insanlarin adi basbakanligin yayinladigi olum listelerinde geciyor; kac hayat, kac aile, kac hikaye bitiyor. En son Gezi zamaninda bu kadar uzgun oldugumu ve icimin agridigini hatirliyorum, her ne kadar gelecege yonelik bir umut isigimiz olsa da, olan biten her sey icin ne kadar uzuldugumu tekrar hatirliyorum. Toplumsal olaylardan etkilenme seviyemiz gittikce dusuyor, sasirmaz oluyoruz; en kotusu. Alismis oluyoruz; en acisi. Bomba patlamis diyorlar, Ankara'da diyorlar. Ilk aklina ailen geliyor, babam ordan mi geciyordur, annem cevrede midir, tanidik var midir; telefona sariliyorsun. Icin rahatliyor; senin ailen saglam. Annen acmiyor ya telefonu uzun uzun caldirmana ragmen, aklindan bin bir turlu felaket senaryosu geciyor, icin sikisiyor, naparim ben diyorsun. Sonra icin rahatliyor ya, utaniyorsun. Senin basina gelmesini en istemeyecegin felaket senaryolarini yuzlerce insan yasiyor cunku. Baris icin otobus otobus Ankara'ya akin eden binlerce insana olanlara inanamiyorsun. O insanlari, baris icin oraya getiren otobuslere bindirip de acil servislere tasiyorlar; uzerlerinde baris mesaji yazan pankartlara cansiz bedenlerini sariyorlar. Sen basina gelebilecek en kotu seyin sevgilinin seni terk etmesi oldugunu dusunuyorsun degil mi? Cunku baris istiyoruz demek icin gittigin bir meydanda cansiz bedenenine sarilip da kalabilecegin aklina gelmiyor. Nerden gelsin ki?

Hala vatan, millet, sakarya; bayrak, din, mezhep sacmaliklarindan bahsediyor bazilari. Inanamiyorsun. Oh olsuncular cikiyor, ben nerede yasiyorum diyorsun; sonra hatirliyorsun nerede yasadigini; ne yazik ki bu insanlarin yasadigi topraklarda yasiyorsun, utanc duyuyorsun. Olume kulp takmaya calisanlari goruyorsun, nasil biter ki bu cehalet, kac yuzyil gecmesi gerekir? O partinin mi isine geldi, bu parti mi canak tuttu diye konusuyor insanlar. Inanamiyorsun. Cocugunu, babani, anneni, sevgilini, en yakin arkadasini, asik olup da soyleyemedigin kizi kaybetmissin. Bir tanesi cikmis ama ateistti diyor, oburu gelmis tabii alevilik diyor. Siktir git demez misin? Ben derim.

Ulkende boyle bir sey oluyor, ulkende olmasina bile gerek yok zaten de, sen o kadar sallamiyorsun ki mesela, hayatina es vermeden devam ediyorsun. O kadar umursamazsin ki mesela hala ictigin ickiyi, sictigin boku paylasiyorsun. Iyi bok yiyorsun. Nasil bir kafada insanlar? Ne kadar zor olabilir ki o cok eglenceli, o cok sakali sukali, muhtesem hayatini uc gun gozumuze sokmasan? Yine ne yapiyorsan yapsan, ama az bir dursan, azcik insaniyetini gozden gecirsen? Varsa tabii kaldiysa, fotografini siyah yaptin, uygun hashtagi koydun ya oraya; e annem bi zahmet o ordek suratli selfieni cakma arkasina, olmaz mi? Nasil bir ruh durumu, nasil bir umursamazlik seviyesi? Kimsenin ne yapacagina karisma hakkini kendimde gormuyorum asla, unlulerin fotograflarinin altina "ooo bimnemkim hanim sehit var sehit siz gezin hala"cilik degil bu dedigim. Ama gorduklerimden utaniyorum. Diyeceksin ki belki, kodugum sen napiyorsun sanki de laf ediyorsun. Uzuluyorum, utaniyorum, sinirleniyorum, agliyorum izleyip, nasil olur diyorum; icim ciz ediyor. Aklim almiyor, gogsumde bir tren oturuyor. Elimden bir sey gelmiyor, ama insanligimdan suphe etmiyorum en azindan. Ve yine Yasar Kemal'in yazdigi gibi; o iyi insanlar o guzel atlara binip cekip gittiler, demirin tuncuna, insanin piçine kaldik.

Insanliktan cikmamayi, vicdanimizi kaybetmemeyi, barisi yasayabilecegimiz gunleri gormeyi umut ediyorum. Cok umudum olmamasina ragmen; umudumu geri bulmayi umuyorum. Cunku baris cagrisi icin oraya giden, o pozitif, o inanmis cocuklara, o iyi insanlara bu kadarini borclu oldugumu dusunuyorum. Ben yasadigim ulkede sivil insanlarin bombayla patlatilmasina alismak istemiyorum. Ben dogup buyudugum yerin katliam alani olmasini istemiyorum. Dini, milleti, mezhebi, siyasi gorusu ne olursa olsun insanlarin bu sekilde hayatini kaybettigini gormek istemiyorum; gormek isteyenlerle ayni yerde yasamak istemiyorum. Ben insanin piçi olmak istemiyorum; en basitinden.  


5 Ekim 2015 Pazartesi

Kissing Strangers




Merhaba blog,
Defterlere yazmaktan dijitale gecememek yine. Indie filmi basrolundeki talihsiz karakterim hala. Surekli basina bir seyler gelen, turlu cesitli talihsizliklere artik sasirmayan, sonu belli olmayan, ve bir o kadar da trajikomik; komigi izleyenine trajigi bana kacan ama. Hicbir seye vakit ayiramayan ama sonsuz vakte sahip olan. Koltuktan kalkip kahve yapmayi gunun basarisi, cipsten cikan pepsiyi gunun sansi sayan. Kitap okumak sonra, cok film seyretmek. Filmlere kufretmek sonra, gercek olmayacak salak ask hikayelerine vakit ayirmak mesela. Mutlu ciftlere bakip tekme atmak istemek mesela; ama atmamak. Atilmaz cunku ayip olur. Sonra depresif kitaplar okumak daha cok, benim bu yaptigim islerden para kazanan insanlar oldugunu dusunup sasirmak. Okudugu kitabin yanina kahve resmi koyup blogger olmak mesela. Sonra icinde bulundugumuz zamanda insanlarin meslek uretip bir de gayet guzel gecindiklerini farketmek, cok acayip. 

Sacma sapan is gorusmeleri yapmak, kariyer sahibi olmus egolu kadinlardan tiksinmek. Kariyer sahibi egolu kadin kadar gicik bir grup yok sanirim. Bir gorusmeye gitmeden once lutfen kadin olmasin diyorum ya; var mi boyle bir sey. Bak canim, tatlimli acilis cumleleri, kendi kariyerini anlatmalar; bana ne arkadasim, ben senin kariyer surecini ogrenmeye mi gelmisim oraya, ne bok yediysen yemissindir aferin. Ingilizce cumleler kurmak, neden mesela, gercekten yani konusurken bir anda sen o cumleyi kurunca ben cok mu sasiriyorum, buyuleniyor muyum, noluyor zannediyorsun acaba? Ben cunku Corum kiz meslek lisesinden dun mezun oldum, afedersin Ingilizce'yi bir ulke adi saniyorum, evet ben de Ingilizce'ye cok gitmek isterim, yes. Ben uc sene Dubai, bes sene Londra'da calistim; ee ablacim bana ne bundan, sen egonu tatmin ederken ben sana gulumseyip kafa salliyorum ya hani; ama icimden sen bir git sevis de rahatla bence diyorum, ya da Ingilizce soyleyeyim daha rahat anlarsin belki; go get laid canim. 

Ben kalkmisim aslan yelesi saclarimi is gorusmesi efendiligine sokmusum zar zor, sizin icin uygun pozisyon var demissin, kalkip gelmisim. Simdi bitanesi, sen isletmendeki tek bos pozisyona, havuzundaki butun cvleri arayip cagiriyorsun ya, sonra bana garson lazim bize aaa bir yanlislik olmus diyorsun ya; ben sana kufrederim. Ederim yani, bana diyor ki sonra; siz nasil bir pozisyon istiyorsunuz; e ben icimden diyorum ki bence IK'ya birini baksaniz iyi olur, cunku sen baya basarisizsin. 

Is gorusmelerinin benim icin en buyuk zorlugu ciddiyetsiz ve civik bir insan olmam oluyor genelde. Giyiniyorum, ediyorum disardan bak sanirsin cok profesyonel, ciddiyetli. Takiyorum maskemi, kisa sureli is gorusmelerinde idare ediyorum eyvallah da muhabbet uzarsa, bir de elektrik tutarsa hemen bir sakalar, gereksiz aciklamalar, komiklikler. Yine bir baska is gorusmesindeyim, sansima iki seker adam var, guzel guzel konusuyoruz. Ama karsi taraf biraz geveze, ve gereksiz anlatimlara giriyor. Kurumun isleyisinden, zaten bildigim organizasyon surecini yarim saate yakin anlatiyor, ben sadece evet, tabii ki, hihi, bilyorum sesleri cikartip arada bir de kafa salliyorum. Sonra konu nasil oluyorsa dugun organizasyonu, masa susleme, dj, menu bir seylere geliyor. Evet tabiilerken ben emin misiniz sorusu geliyor, evet diyorum. Ee o zaman kendi dugununuzden de biliyorsunuzdur diyor. Yaa dimi demek ki oyle her seye kafa sallamayacakmissin canim kardesim. Ah kusura bakmayin ben emin misiniz dediniz sandim diyorum, evli degilim. Simdi burada sus degil mi artik, kapa ceneni, zaten sicmissin hali hazirda; ben evli degilim ama arkadaslarim evli, yani cogu evlendi aciklamasina gerek var mi; bence yok, onlarca da yok, kimsece yok zaten. Bu aciklamadan sonra gorusmenin geri kalan kisminda icinden gulmek, arada yerli yersiz siritmak, icinden allah cezani versin deniz senin demek. Tabii ki gorusmenin geri kalanini en ufak dinleyemedim; ama niyeyse beni sevdiler baya, en guzel gecen is gorusmem oldu. Sonra tabii bu hikayeyi anlattigim arkadaslarim arasinda got oglani olma, bir sonraki gorusmede de cocugum var, aslinda yok ama arkadaslarin var; hamileyim, aslinda degilim ama arkadaslar hamile gibi gereksiz aciklama ornek ve sakalarina magruz kaldim, hala da kaliyorum. Cunku hala is ariyorum; ve acikcasi bir sonraki gorusmede basima ne gibi bir sey gelecek diye merak ediyorum. Aslinda ben etmiyorum, arkadaslar ediyor.