19 Ağustos 2010 Perşembe

Sing to Me


Bazı şarkılar hani bazen koyar ya böyle en içinden en derinine, duyduğun zaman böyle böğüre böğüre ağlamak istersin ya hani, herkes dinler, herkes kendine yazılmış sanır, tam beni anlatıyor di mi? Bir de bazı şarkılar vardır, bana hep olur duyunca; bunu bana söylesin diye düşündürür, bu şarkı ona beni hatırlatsın, o "she" ben olayım o "me" o olsun. Elvis Costello olsun o "She, may be the reason i survive" desin benim için, duyunca ben geleyim aklına, o Hugh Grant olsun, Notting Hill'in sokaklarında mevsimler geçsin, o beni düşünsün işte, fonda da "She, may be the face I can't forget"
Ya da kim istemez ki "I don't mind spending everyday, out on your corner in the pouring rain" kafasında bir sevgiliyi. Her ne kadar yağan yağmur altında camımda bekleyen bir tanesini bulamamış olsam da bunu 12. katta oturduğuma bağlıyorum. Belki gelmiştir de ben görememişimdir, yüksekten. Tabii bu yağmur altında durmaca hemen Gripin'in "Durma Yağmur"'una bağlanabilir fesat çevrelerce, ve bu da sadece gözümün önüne hortumla şakır şukur yağdırılan yağmur altında gözlerini bile açamadan; sen doldur ben içiyim falan etkisi yaratır ki hiç tarzım değildir, almayayım. And she will be loved diyelim sonuç olarak.
Asıl bu yazıyı yazdıran bir şarkı var ki en fenası, şimdi biz Guitar Hero oynarken, ben solistken -cidden de çok acıklıymış ha demeyelim yalnız- sözler yazıyor ya, işte o zaman dank etti bana. O zaman içinde bulunduğumuz hal ve durumlara bakarak, dönüp de yanımdakilere, yani grup arkadaşlarıma "ay var ya bu şarkı tam da bizi anlatıyor" dememek için zor tuttum kendimi. Bizi anlatmıyor aslında da işte yine aynı şey, bana söylese ne de iyi olurdu, tam benlikmiş, ben çok iyi giderim bu şarkıya, şöyle bir klibinde hayal ettim de kendimi, of of of. Bu da Tonic'den "If You Could Only See". Her ne kadar gözlerim mavi olmasa da "if you could only see the way she loves me, maybe you would understand" diye anlatabilir mesela beni birilerine, sonrasında da ekler "why i feel this way about our love" ve beklenen hamle ve gaz bu noktada devreye girer "and what i must do"
Ama yine de "he" ne durum içerisinde olursa olsun, James Blunt'a bağlayıp "Goodbye My Lover" ve "You're Beautiful" noktasına geldiyse "No no no almayayım, başkası alsın" noktası kaçınılmazdır. Biz yine en iyisi, boşver bu şarkıları da, beraber "Retrovertigo" yu söyleyelim, yine eskisi gibi, bilirsin severim, bilirim seversin...

1 yorum:

  1. daha gecen gün düşündüm.. olsam keşke ona yeniden şarkılar söyleten kadın diye.. ha bu noktada düşünürüz eskiden söylermiydiki? hayır tabiki :) ama hayal ederken güzel

    YanıtlaSil