8 Ocak 2013 Salı

Yarın Okullar Tatilmiş!

Kar'ın tek anlamı olan bir şehirde büyüdüm ben; tatil! Bir Ankara öğrencisi olarak daha o kar tanesi yere değmeden "yarın okullar tatil mi?" sorusuyla beyni meşgul bir neslin çocuğu. Sosyal medya, internet olmadığı için televizyon önüne kitlenmiş, en büyük beklentisi Ankara Valiliğinden gelecek olan o güzel haber. Anneee yarın okullar tatilmiş. Kim demiş, yok öyle bir şey. Bu havada tatil mi olur, yok ki kar? Valilik demiş, ben mi dedim? Akşamına haber çıkmadıysa umutlu bekleyiş, yatmadan Allahım nolur nolur yarın tatil olsun. Aynı tadı vermese de sabah kalktığında öğrenmek, tatil olması, servis yok, Mehmet Abi arar, gelemiyorum ben der mesela? En kötüsü kalkıp servis beklemek, valiliğe küfretmek, kaldırım kenarındaki karları tekmeleyerek yola atmak, bireysel çaba, herkes kendi evinin yolunu kapasa tüm yollar kapanır ya... Okula gitmişsin bin bir çaba, bu Oran'da falan oturanlar gelmez ya bir de, pis bir kıskançlık. Sonra en gıcığı öğlen hadi eve gidin derler, zaten kalkıp gelmişiz artık arkadaş, ne anladım ben böyle tatilden, yarım günden. Binersin servise, Mehmet abi durur bir yerde, daha gidemiyoruz. Bir güzel yürürsün eve; tamam şuan Doğu'nun bir köyünde Kardelen hikayesine çevirmiş olabilirim konuyu, ama Ankara'nın karında Cinnah, Nenehatun çıktıysan anlıyorsundur ne dediğimi. Seğmenlere gittik yaş büyüyünce site bahçesinden çıkıp, karda kaymaya. Yaş fark etmez Ankara'da kar yağarsa; Seğmenler, net! Çöp poşeti kıçında, karda sigara içmek, eldivenin arasından giren kar yakar ya hani, tam işte öyle. Sıcak çikolata, kahve, çay, camdan bakıp kara bembeyazı görmek. Şimdi bakıyorum ben yine camdan okullar tatil İstanbul'da. Yan bahçedeki çocuklar kartopu atıyor cama, ben ofisteyim ama bu sefer. Açıp camı bağırasım var, keserim bak topunuzu diye...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder