30 Ocak 2011 Pazar

Dum'a Dum'a Dum!



Duman vardı benim için, konserine gitmek duman oldu dün gece itibariyle... 25 yaş aktivitesi listemden üzülerek adını çizdim dün gece. Duman benim hayatımı, özellikle de aşk hayatımı tüm albümleriyle anlatabilecek kadar içindeydi hep hayatımın. Kasetten, CD'ye oradan da ipoda uzanan teknolojik devrimin her aşamasını benimle birlikte yaşadı bu gençler. Ya bunların adı niye dumanmış biliyor musunuz? geyiklerinden, grubun askerlik maceralarına, evlilikten, çoluk çocuklanmaya takip ettiğim bu sürecin benim için en zevkli kısmı; konser ayağı, dün gece itibariyle sona erdi. Kendimize uygun gördüğümüz dur şurası boş rahat dinleriz dediğimiz yere gittiğimizde güvenlik görevlisi "Kusura bakmayın, burası Duman Bey'in misafirlerine ayrıldı." dedi, ki gecenin en eğlenceli anıymış, bilemedik. Mecbur önlerde bir yer edindik, Otto Santral'deki Duman konserinin yaş ortalaması 17-18lere kadar düşüp bu gençler üniversite, alkol gibi kendilerine çok yeni ve havalı gelen olaylara yeni girdikleri için, enerjileri de bir hayli yüksek, konserde nasıl davranılır konusunda bilgileri yerlerde sürünmekte, çoğu İstanbul'a yeni taşınmış, ailesinden ilk ayrılığı ve çok mutlular; bunlar kaçınılması gereken insanlar.

Daha gitarın ilk akoru, davulun ilk dumunda bunlar o daracık yerde, birbirlerine sarılıp sapıkça zıplamaya, aaaa huhuhuhuhaahhhh gibi şarkıyla, melodiyle hiç bir alakası olmayan garip primitiv sesler çıkarmakta, öne arkaya doğru ama sarılma bitmeden hareket etmekteler. Bir de niyeyse bu gençler bir hayli hormonlu ve uzun boylu, tamam biz de küçükken konsere gittik, tepindik, zıpladık; bilmiyorum biz Ankara'lıydık ya belki daha edepliydik, kendini kaybetmişçesine zıplayan iki metrelik gencin dönüpte yavaş biraz demesi sonucu, tası tarağı toplayıp arkaya gittik. Kendi yaşıtlarımızı bulduğumuz barın önünde karar kıldıktan sonra, konserde başınıza gelebilecek en kötü şeylerden ikincisi konser çiftini bulduğumuzu anladık, hem de iki tane... Konser çiftleri, genelde daha yeni birlikte olan, bu da ilk yakınlaşmalı aktiviteleri olan gençlerdir. Bunlar sarılır, öpüşür, rock, metal, klasik farketmez, kızın başı çocuğun göğsünde dinlerler konseri, çevredeki herkesin aynı modda olması gerektiğini düşünürler, Mor ve Ötesi konserinde bu türden bir çiftin kızı dönüp "Şarkı söylemeyin lütfen duyamıyorum" demişti. "Git CD'sini al evde dinle" fikrimizi beğenemedi ve konser sonuna kadar 5 kızdan ciyak ciyak şarkılar dinlemek zorunda kaldı. Kaşındı, kabul edelim. Neyse dünküler baya bir garipti, bağrış, çağrış kavga edip birbirlerine girip, durup hoppa diye sarılıp öpüşüyorlardı. Konserin geri kalanını dışarda dinleme fikrimiz, yarı olupta o bütün Ottonun kapıya sigara içmeye çıkmasıyla sona erdi. Kendimizi attığımız ilk taksi ile eve döndük. Dün gece sondu, ben dün gece evet 24 yaş altı konserlere giremesin, içki içemesin istedim, çok mantıklı buldum, bir hayli destekledim. Duman Bey yaşlanıp, kemik kitleye yönelik hatıra konserleri vermeye başlayınca tekrar görüşürüz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder