6 Ocak 2011 Perşembe

Yeni Seneler!


Her yeni yıla, hep aynı dileklerle giriyorum. İstikrarlı mıyım yoksa başarısız mı karar veremedim. Daha çok para, süper kariyer, daha çok kitap okumak, daha çok film izlemek, daha çok yazmak, daha çok çalışmak, daha fazla öğrenmek, en az 3 ülke gezmek, bir hobi edinmek, dansa başlamak ve bilimum tüketici istekleri, toplasan aşağı yukarı herkesinki aynıdır zaten. Sevgilisi olmadan yeni yılda yapılacaklar listesinin bir numarasına evlenmek yazan arkadaşımı burada ayırıyorum gruptan. Bu dilek işini abartıp 2 sene önce yazmıştım tek tek, 2010'a girdiğimizde de üzerinden geçmiştim, başarı oranını hesaplamak için, ve bütün sene boyunca izlediğim bütün filmleri ve okuduğum bütün kitapları bir deftere yazmıştım. Ve bazen sırf listeyi uzatıp oraya yeni bir madde ekleyebilmek için filme ve kitaba abanıyordum. Takıntılı yönlerimi kabullenip onlarla yaşamayı becerebiliyorum artık, garipsemeden...Her yılın listesinde mutlaka yer alıp ama ömrü maksimum bir ay olan spor faaliyetlerim bu sene de yine listedeki yerini alıyor. Nasıl ki televizyon kanallarının ana haber bültenleri her sene usanıp sıkılmadan, yılbaşı büyük ikramiyesiyle ilgili haber yaparsa; bu paraya neler alınır? Bu parayla Dünya'nın etrafında kaç tur dönülür, kaç km'lik yol yapılır, piyango size çıksa ne yaparsınız röportajları, ve Nimet Abla'nın önündeyiz, her sene olduğu gibi bu sene de vatandaşlar umutlarını yılbaşı çekilişine bağladı. Tam bimnemmm kaç Lira eski parayla tammm şu kadar trilyon. Daya altına da Yann Tiersen'i al sana mis bülten! Aynı hesap bende de spor bu kategoriye girer, ve aynen o Nimet Abla önündekilerin bilete bağladıkları umudun sönmesi gibi benim de şevkim bir ayda sönüp gider.

Yılbaşı tacizi de hayatımızın vazgeçilmezlerinden, güzide basınımızın 1 Ocak manşetlerinin başında gelir. Gariban bir turisti çembere almış 10- 15 kadar abaza Türk genci fotoğrafı da bu haberin kaymağıdır. Şaşkın bakışlarla kurtuluş arayan gariban sarışın kız, çevredekilerin 3-5 kelime oo baby, kiss you Türkçe'siyle rahatsız edilip, ileriki safhalarda da topluca ellenir. Bir tanesini otobüs durağına tırmandırmışlardı bir sene. Turist rehberlerinde nasıl gezilecek, görülecek yerler, tarihi eserler, müzeler, restoranlar, cafeler, barlar ve diskolar gösteriliyorsa aynı zamanda bu arkadaşlara yılbaşı gecesini Taksim meydanda geçirmemelerini gerektiren bir dip not verilmeli. Hayatı boyunca sadece bu vesileyle karşı cinsle münasebete girebilen insanlar var çünkü. Tabu'da taciz kelimesi gelse 2 kelimeyle herkese anlatısın yılbaşı, Taksim bitti, bu kadar. Ne gerek var ısrarla gitmeye, Avupa Kültür Başkenti olabilir, sene boyunca tramvayın arkasındaki bando mızıka ekibi ve lavanta kokusu dışında bir etkinliğine katılımcı olmamış olabilirim, olsun ama sonuçta Avrupa yani Kültür bir de, ama yine de ellenirsin be canım. Rahat vermezler orda, ülkene gittiğinde hoş bir paylaşım olmaz.

Bu seneki dileklerim de geçtiğimiz senelerden pek farklı değil belki, ama olsun "Önümüzdeki maçlara bakıcaz!" 2011, 2012 geldiğinde şu an hayal etiiklerimizin çoktan gerçekleşmiş olduğu bir yıl olsun. Herkese iyi yıllar olsun!!!! Mutluluk, sağlık, kardeşlik, arkadaşca, dostluk, barış içinde....
Yazının tam şu anında Yann Tiersen çalsın kafanızda, öyle bitirin...
Dıtdırırım dı rııııı dırırım

Aklına getiremeyenler için:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder